Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mevsimsel Renk Analizi Trendi

Yakın zamanda bir renk analizi profesyoneli olan Oya Komar ile profesyonel mevsimsel renk analizimi yaptık. Hayatında kendisiyle ilgili hiçbir şeye şaşırmayan ben şaşkınlıklar içinde bir seans geçirdim. Kendimi tanımakta bir adım daha olmuş oldu böylece renk analizi. Youtube videomda benimle beraber sürecin bir kısmını yaşayabilir, öğrendiğim bazı bilgileri buradan okuyabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve profesyonel bir deneyim için Oya hanım'ı taki etmenizi, imkanınız varsa da ziyaret etmenizi tüm kalbimle öneririm. Bir sürü app'ten internet sitesinden aylarca farklı sonuçlar alıp durdum. Artık delirmek üzereyken Oya hanımla tanıştım ve aslında bu olayın nasıl detaylı olduğunu gözlerimle gördüm ve dinledim. Size aşağıda basit bilgilerden bahsediyorum, videoda da deneyimimi görüyorsunuz. Tabi ki hiçbir şey kendi deneyiminizin yerini tutmaz ama bunların merakınızı gidermeye yarayacağınız umuyorum. Mevsimsel renk analizi, cilt tonunuz (üst tonu değil alt tonunuz), doğal göz renginiz...
En son yayınlar

Esrime Oyun İncelemesi

 - Spoiler uyarısı- Çok uzun zamanlı blog yazma direncime çok sevgili arkadaşım Gökçe Özgen’in yardımcı yönetmenliğini ve dramaturjusini yaptığı Gökçe Yılmaz’ın yazdığı yönettiği, bu iki kadının kendileri kurdukları tiyatrosundan kendilerinin üretimi olarak çıkardıkları prömiyerini Moda Sahnesi’nde yapmış olan Esrime oyunu için ara veriyorum.  Ne uzun cümle kurdum. Daha da uzunlarını kuracağım, hazır olalım. Esrime öyle bir oyun ki girdiğiniz andan itibaren çeşitli sembolizmlerin peşinde koşmaya başlarken, ipuçları ararken buluyorsunuz kendinizi. Bir nevi terapi gibi gelebilecek bir oyun, özellikle bir kadın olarak. Oyuna iki kadın ve bir hesaplaşma ile başlıyoruz, kadınlar arasındaki sevgi ve çekişme bir tezat oluşturmuyor çünkü oyundaki diğer her şey gibi çok tanıdık.  Açılış sahnesinde Gökçe Yılmaz ve Cemre Kamacıoğlu’nun karakterleri ışıkla beraber bir savaş veriyorlar, ilk gördüğümde aklımdan geçen bunun bir kendini doğurma, kendini gerçekleştirme sancısı olduğuydu. ...

‘Ben ne oldum sahi?’ Bir Hayat Güncellemesi

 Hayatımın şu noktasında artık beni uzunca sürelerdir tanıyan herkesin de bildiği üzere kaybolmalarımla meşurum ama yazma dürtüsü, üretme dürtüsü hep evin yolunu buluyor bir şekilde. Şimdi size buraya başıma gelen tüm üzücü olayları sıralamayı o kadar istemiyorum ki aslında ama bir yandan da bunu yapmam lazımmış gibi, çünkü soran, merak eden çok insan oldu sağolsunlar. Hızlıca kötüleri aradan çıkarıyorum. Kötü bir iş tecrübesi yaşadım, ayrıldım, verem olduğumu öğrendim, 6-7 verem tedavisi gördüm, bu sürecin sonuna doğru neredeyse tüm hayatımı birlikte geçirdiğim insanları hayatımdan çıkardım. 8 yıllık ilişkimi bitirdim, tamamen hayat yolculuğumuzda geldiğim yer burası olduğu ve gelişmemde, kendimi gerçekleştirmem de ve umuyorum onun da bunu yapmasında gereken adım bu olduğu için, tüm sevgimle ve iyi dileklerimle anıyorum hala kendisini. En yakın arkadaşım olduğunu düşündüğüm biriyle ilişkimi gözden geçirmek ve geri çekilmek zorunda kaldım. Ailemle hesaplaşmalarım oldu. Yani özetle,...

Christmas Film Önerilerim | En iyi ve en kötüler ve izlenecekler listem

En iyiler: (sırasıyla) 1. The Christmas Chronicles 2. Kutup Ekspresi 3. The Holiday Calendar 4. Angela'nın Noeli 5. Christmas Inheritance 6. Yılbaşı Gecesi Beğenmediklerim: 1. The Princess Switch 2. Noel Prensi İzleyeceklerim: 1. Grinch 2. I'll be home for christmas 3. Dreamworks Tatil Klasikleri 4. Home Alone - Evde Tek Başına

Sonbahar dizi - film - kitap önerileri

Dizi: 1. New Girl 2. Gilmore Girls 3. Penny Dreadful 4. Riverdale 5. American Horror Story (coven) 6. Friends Film: 1. The Pursuit of Happyness. 2. To All The Boys I Loved Before 3. Witches of Eastwick 4. Dead Poet Society 5. Breakfast at Tiffany's 6. Sierra Burgess is a Loser 7. Mean Girls Kitap: 1. Simyacı - Paulo Coelho 2. Harry Potter Series - J.K. Rowling 3. Neverwhere - Neil Gaiman 4. The little book of hygge 5. Kandan ve kemikten çocuklar Önerilerin detaylı halleri için videolarımı izleyebilirsiniz.

Tuçi hayat güncellemesi 1.0.

Artık soğuklar gelebilir mi lütfen.. Hayatımda ilk kez bir mevsimi geride bırakmak için bu kadar hevesliyim. Sanırım tatile falan gidemiyorum, iş yaparken de sıcak olması çok anlamsız geliyor o yüzden istemiyorum. Artık sıcacık kahvenin, şarıldayan yağmurun, üstüme çektiğim benden 3 tane sığdırma kapasiteli sweatshirtlerimin keyfine varmak istiyorum ya! Christmas süslerimi geri getirmek istiyorum. Toffee nut latte'nin sıcağı çıksın her gün bitmesine ne kadar kaldı diye sorayım istiyorum. Bu havada hiçbir şey yapılmaz diyebilip oturup yazmak, audiobook dinlerken sokaktan geçenleri izlemek istiyorum. 20-25 tane mumu aynı anda yakıp çam ağacının altındaki kendime aldığım hediyelerin (çorapların) paketleriyle oynayan kendimi sıkıştırmak istiyorum. Hatta mümkünse bu kış kendime yastıklardan kale yapıp orada yaşamımı sürdürmek istiyorum. Bilmiyorum niye böyle oldu ki. Kışı da sevmezdim ben. Okul bitince tüm mevsimler eşitlendi birden. Bir de şey istiyorum ben ya inanılmaz bir derecede...

Dünyanın En Mutlu Ülkeleri 2018 Listesi, Mutluluğu Sağlayan Şeyler ve Türkiye?

Tam diyordum ki galiba ben kışı özledim. Hava kapandı çatır çutur yağmur yağmaya başladı ve gerçekten özlediğim şeyin soğuk yada kötü hava şartları yada bu sıcaklardan kurtulmak olmadığını anladım. Özlediğim şey şimdilerde öğrendiğim için adını koyabildiğim Hygge. Özlediğim şey dışarıda yağış, şimşekler, gök gürültüsü ve içeride sıcak bir kahve, yılbaşı süsleri, rustik ve huzur verici, içine çekici sıcak ortam. İster bir kafede, ister evde, hani bir hisse kapılırsınız her şey tamamdır. Dışarıda kopan fırtınalardan içeriye, sıcaklığa sığınmışsınızdır ve artık o fırtınalar manzaradan başka bir şey değildir. Bu aslında açıklaması çok zor bir his. Türkçe karşılığını bulmakta çok zorlanıyorum. Danimarkalılar; Hygge sözcüğünü; bu sıcaklığı, aileyle beraber yenilen yemekleri, kahvenin yanındaki ev yapımı sıcak keki, mumlar eşliğinde edilen tatlı sohbetleri ve televizyonda gördüğümüz klasik christmas aile tablosunu anlatmak için kullanıyorlar. Amerikalılarda böyle bir sözcük yok ama ben...