Ana içeriğe atla

Döngüyü Kırmak

Kendinizi her gün aynı şeyleri yaparken bulduğunuz, hiçbir şey üretemediğiniz, çok sıkıldığınız ama bu monotonluğun içinde fazlaca rahat hissettiğiniz zamanlar vardır. Sanki sonsuz bir döngüye girmiş gibi zar zor yataktan kalkarsınız, sürüklenerek gidilecek bir iş yada okul varsa ona gider yoksa hazırlanacak en kolay şeyleri yer ve yatmaya devam edersiniz, yada bütün gün film üzerine film izlersiniz ve bilgisayarın ekranı bir anlığına karardığında gıdısı çıkmış, saçı başı dağılmış, gözaltları cumhuriyetini ilan etmiş bir yüz görürsünüz. Ya da belki de siz sadece her gün aynı yemeği yiyor, aynı işi yapıyor, aynı kahveyi içiyorsunuz. Ve tüm bunlar size "sadece hayat" gibi görünüyor.

Siz belki çok uzun süredir bu döngüdesiniz, belki de hayatınız için bir şeyler yapıyordunuz ama bir şey yada birileri kendinize yada yaptığınız şeye olan inancınızı yok etti.

Ne yapacaksınız?

Şimdi iki seçeneğimiz var. Bir, bu sıkıcı ve acı verici ama aynı derecede de konforlu döngümüzde kalmayı seçebiliriz. Bunu yapmak için hiçbir şey yapmaya ihtiyacımız yok. Bu sayfayı kapatmanız ve aklınızı kendinizden alacak herhangi bir şey açabilir ve bunları çözebileceğiniz, bu döngüden çıkabileceğiniz gerçeğini tamamen unutabilirsiniz.

Hala benimle olduğunuza göre ikinci seçeneğe geçiyorum. Döngüyü kırmak için adım adım ne yapmanız gerektiğini söyleyeceğim.

1. Döngüyü kırmak isteyin.

Gözlerinizi devirmeyin. İstemek başarmanın yarısıdır demeyeceğim ama istemediğiniz şey için çabalamazsınız. Yeterince istemediğiniz hiçbir şey yapmazsınız.

2. Sorunun ne olduğunu bulun ve kabullenin.

Bir hastalığı tedavi edebilmek için öncelikle hastalığın ne olduğunu ve nereden kaynaklandığını bulmak gerekir. Eğer kanser hastasıysanız bir avuç apranax sizi iyileştirmeyecektir. Neden bu haldesiniz? Neye inancınızı kaybettiniz? Neden bir şey yapmak istemiyorsunuz? Neyden memnun değilsiniz. Düşüncelerde boğulmayın. Yazın.














3. Motivasyon bulun.

Kendinize bir blog yazısı (mesela bu), bir youtube videosu, bir film, olmak istediğiniz yerde olan birinin hayatından ekmek çıkarın. Sizi motive eden, tetikleyen, deyim yerindeyse gaza getiren bir şey bulun.

4. Hangi gelecek sizi heyecandan uyuyamayacak hale getiriyor?

Motivasyonunuzu buldunuz. Belki yaşamak istediğiniz hayatı yaşayan birinden ders alıyorsunuz, eğer böyleyse elinizde bir rehber var demek, onun başarı hikayesinden notlar çıkartın. Eğer böyle biri yoksa düşünün ama dürüst olun. Sizi ne heyecanlandırıyor? Yazın. Yaşamak istediğiniz hayatı yazın. Bunu yaparken gerçekçi olun ama büyük düşünün.















5. Planlayın.

Adı Bullet Journal olsun, Planlayıcı olsun, Günlük olsun, To do list olsun ne olursa olsun. Kendinize şuuanki durumunuzu görebildiğiniz ve haftalık, aylık, yıllık hedeflerinizi yazıp gün gün takip ettiğiniz bir defter yaratın. Ne kadar sık yazarsanız o kadar iyi. Bununla ilgili de bir video yapabilirim, takipte kalın.

6. Sadece Yapın.

Sözleri verdiniz, planları yaptınız, gazı aldınız, diyete pazartesi başlamayın. Şimdi başlayın. Tam olarak şuan.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mevsimsel Renk Analizi Trendi

Yakın zamanda bir renk analizi profesyoneli olan Oya Komar ile profesyonel mevsimsel renk analizimi yaptık. Hayatında kendisiyle ilgili hiçbir şeye şaşırmayan ben şaşkınlıklar içinde bir seans geçirdim. Kendimi tanımakta bir adım daha olmuş oldu böylece renk analizi. Youtube videomda benimle beraber sürecin bir kısmını yaşayabilir, öğrendiğim bazı bilgileri buradan okuyabilirsiniz. Daha fazla bilgi ve profesyonel bir deneyim için Oya hanım'ı taki etmenizi, imkanınız varsa da ziyaret etmenizi tüm kalbimle öneririm. Bir sürü app'ten internet sitesinden aylarca farklı sonuçlar alıp durdum. Artık delirmek üzereyken Oya hanımla tanıştım ve aslında bu olayın nasıl detaylı olduğunu gözlerimle gördüm ve dinledim. Size aşağıda basit bilgilerden bahsediyorum, videoda da deneyimimi görüyorsunuz. Tabi ki hiçbir şey kendi deneyiminizin yerini tutmaz ama bunların merakınızı gidermeye yarayacağınız umuyorum. Mevsimsel renk analizi, cilt tonunuz (üst tonu değil alt tonunuz), doğal göz renginiz...

Atomic Blonde (Sarışın Bomba) Film Yorumu (Spoilersız)

American Gods yazımdan sonra gazı alıp dün izlediğim Atomic Blonde filmini de biraz kendimce yorumlamak istedim. Öncelikle Charlize Theron etkisi demek istiyorum. Kadının oyunculuğu aklımızı başımızdan alıyor zaten, bu filmde ise öyle bir karakter oynuyor ki "büyüyünce bende Charlize olacağım!" diye tutturasınız gelebilir. Benim geldi şahsen. Lorraine (Charlize Theron'un oynadığı baş karakter) tam anlamıyla -ingilizce kullanımı maruz görün- bir badass. Film, Lorraine karakteriyle bir çok tabuyu yıkıyor. Çizgi romanında da karakter böyle mi bilemiyorum, cahilliğimi maruz görün ama okumadım. Lorraine hem biseksüel olması, hem çok iyi dövüştüğü halde çok güzel de dayak yemesiyle kesinlikle alıştığımız karakterlerden farklı. Zaten ilk sahnelerde Lorraine'i ağzı yüzü vucudu mosmor halde görüyoruz. Film, dövüş sahnelerinden ve sigara içmeyenin bile sinemada sigara yakmak isteyeceği sigara ve alkol sahnelerinden oluşuyor basitçe baktığımızda. Ama gerçekten basitçe baktığı...

AMERICAN GODS Dizisi : Yorum ve İnceleme (Spoilersız)

Uzun bir aradan sonra yine karşınızdayım. "American Gods" dizisini 2 günde bitirdim, işlerim olmasaydı muhtemelen bir oturuşta da bitirebilirdim. Dizi, yeni ve eski tanrılar arasındaki savaşı ve bunun arasında kalan Shadow Moon diye yakışıklı mı yakışıklı tatlı mı tatlı bir abimizi konu alıyor. Tüm edebiyat okuma olayı bilgime dayanarak, Shadow'un günümüz insanını temsil ettiğini söyleyebilirim. Tanrılara inanması için Tanrı tarafından ikna edilmeye ihtiyacı olan modern insan. Tabi spoiler vermek istemesem de özetle konu için daha derin şunu söyleyebilirim. Shadow'un arayışında kendi inançlarımızı sorgulayabileceğimiz, ya gerçekten böyleyse diyebileceğimiz bir alternatif evren olmuş. Diziyi az önce bitirdim, kitaplarını sipariş ettim ve hakkında yorum yazmaya oturdum. Bence ben bu diziyi beğenmişim. Bunu görmek hiç zor değil. Peki siz beğenir misiniz? Eski Tanrılar ve kültürleri hakkında bilginiz varsa çok mutlu hissedeceğinizi söyleyebilirim. Dizide Tanrı k...